Faydalı Bilgiler

Binaların dış cephesinde kullanılan camlarda, Fırın kapaklarında, Araç camlarında, Duş ve küvet camlarında, Sehpa ve masa camlarında, Cam korkuluklarda, Cam mobilyalarda, Tabaklarda ve pişirme tepsilerinde kullanılmaktadır.

Temperleme işlemi, bu işleme özel ısıtma sistemleri ile camların 600°C – 650°C arasındaki sıcaklıklara getirilip ani olarak hava ile soğutulmasıdır. Sıcaklığın azalması ile birlikte yüzey sertleşir. Önce dış kısımların, daha sonra da iç kısımların soğumasıyla camın yüzeylerinde basınç, camın iç kısmında ise çekme gerilmeleri oluşur. Camlar, temperli cam haline geldikten sonra üzerinde kesme, taşlama, talaş kaldırma işlemleri yapılamamaktadır. Yapılan ısıl işlemler camın hacmini, rengini, berraklığını ve kimyasal yapısını değiştirmez. Temperlenme işleminden geçen cam 300°C ısıl şoka dayanabilirken, temperlenmemiş cam yaklaşık 40°C ısıl şoka uğradığı zaman kırılabilmektedir. Temperlenmiş camların mekanik olarak test edilmesinde “Yüksekten Bilye Düşürme Deneyi” uygulanmaktadır. Temperlenmiş 6 mm. bir cam 2 metre yükseklikten düşürülen, 500 gram ağırlığındaki bir çelik bilyenin etkisi ile kırılırken, temperlenmemiş normal cam aynı deneyde 30 cm. yüksekten düşen aynı ağırlıkta bilye ile kırılmaktadır. *Kırılma sonucunda temperli cam Tam temperlenmiş camlar haricinde , kısmi temperlenmiş camlar da dış zorlamalar ve ısıl gerilmelere karşı dayanıklıdır. Kısmi temperleme, tam temperlemedeki gibi aynı fırınlarda ve aynı sıcaklık derecelerinde gerçekleştirilir. Bu işlemdeki tek fark soğutmanın nispeten daha yavaş yapılmasıdır. Daha yavaş soğutulan camların yüzeyindeki ön gerilmesi daha az, kırılma riski de daha düşüktür. Kısmi temperlenmiş camlar, kırılma anında daha büyük parçalara bölünmesi, camların doğrama boşluğunda kalabilmesi ve kırılma risklerinin daha düşük olması nedeniyle, giydirme cephelerde tam temperlenmiş camlar tercih edilmektedir.

Cam, orijinali inorganik sıvı olan, sert ve kırılgan şekli ile tüketilen, birçok eşyanın yapımında antik çağlardan beri kullanılmakta olan, saydam ya da yarı saydam maddeye verilen addır. Camın ana maddesi silisyumdur. Silisyum en çok kumda bulunur. Bu nedenle camın ana maddesi kum olarak bilinir. Diğer maddeler ise soda ve kireçtir. Cam, ani soğutulduğunda amorf bir yapıya bürünür. Bu amorf yapı cama sağlamlığını veren yapıdır. İnsan yapımı ve doğal olmak üzere iki ayrı cam çeşidi vardır. İnsan yapımı olan cam hepimizin bildiği cam olmakla beraber, doğal cam yanardağlardan püskürtme yolu ile doğa üstüne gelen, yarı değerli taş olarak kabul edilen cam türüne verilen addır. Cam işleme sanatı ise; iki şekilde ele alınmaktadır: - Camın şeklen işlenmesi, - Cam eşyanın üzerine boya ve desen işlenmesi Camın şeklen işlenmesi, sıradışı ve adeta sihirli bir sanat dalıdır. Eriyik haldeki camın özel araçlar yardımı ile şekillendirilmesine dayalı bu sanat dalı ile gerek kullanım amaçlı, gerekse süs ve dekorasyon amaçlı birçok çeşitte ürünün imalatı yapılabilmektedir. Kalıplama tekniği bu alanda kullanılan en eski tekniktir. Önceden hazırlanmış kalıba dökülen cam, donduktan sonra kalıptan ayırılır. Diğer teknik ise “üfleme tekniği”dir. Eriyik ve sıvı halde bulunan cam; “pipo” adı verilen içi boş boru ile üflenerek istenilen şekle büründürülür. Bu şekilde birçok dekoratif ürünün yanısıra, bardak, vazo, sürahi gibi kullanım amaçlı ürün de üretilebilmektedir. Cam eşyanın üzerine boya ve desen işlenmesi şeklindeki cam işleme sanatına “vitray” adı verilir. Vitrayın orijinali aslında kırık camların birleştirilmesi ile desenin oluşturulmasıdır. Ancak, oldukça zor olan bu yöntemin yanısıra, hazır camın üstünde özel cam boyaları ile boyama ve konturlama yapılarak desen yapılması daha sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.

Cam, çoğunlukla saydam veya yarısaydam halde kullanılan, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren inorganik sıvı malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat, gerekse süs eşyası olarak camdan yararlanılmaktadır. Günümüzde halen en basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır. Cam ani soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana maddesi (SiO2) silisyumdur. Cam amorf yapısını koruyarak katılaşır. Üretim sırasında hızlı soğuma nedeniyle kristal yapı yerine amorf yapı oluşur. Bu yapı cama sağlamlık ve saydamlık özelliğini kazandırır Camın tarihi antik çağlara uzanır. İlk olarak ne zaman üretildiği net olarak bilinmese de mevcut en eski cam eşyalar yaklaşık olarak MÖ 2500 yılına ait Antik Mısır boncuklarıdır. Daha geç dönem Mısır bulgularında ise tüye benzer renkli zikzak paternleri olan cam kaplara rastlanır. Modern anlamda camdan mozaik yapımına ise Ptolemaic dönemde İskenderiye’de ve Antik Roma medeniyetlerinde rastlanır.